3 Temmuz 2007 Salı

TEVARİH İ KÜLLİYAT I BAYEZİD İ SANİ

TARİHÇE


Müze, Sultan II.Bayezid Külliyesi içindeki Darrüşşifa bölümünde yer almaktadır. Külliye ise Fatih Sultan Mehmet'in oğlu ve 8. Osmanlı Padişahı Sultan II.Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Sultan II. Bayezid'in Akkirman seferine çıkarken 1484 yılında temelini attığı, yapılar topluluğu 4 yıl kadar kısa bir süre içinde bitirilerek hizmete açılmıştır. Sitenin mimarının Hayrettin olduğuna dair yaygın bir görüş vardır. Ancak bu görüş bugün kesin tarihi belgelerle güçlendirilmemiştir. Bazı araştırmacılar, site mimarının Yakup Şah Bin Sultan Şah olduğunu ileri sürüyorlar.

Yüzyıllar boyunca bu Külliye'de tıp öğrencileri yetiştirilmiş, hastalara şifa dağıtılmış ve fakir fukara doyurulmuştur. Külliye'nin İslam Aleminin en saf ve yalın anlatımlı camiilerinden biri olarak kabul edilen camiisi önemli bir ibadet yeri olmuş, mumhanesinde Edirne'yi aydınlatıcı mumlar dökülmüş ve tabhanelerinde ise misafirler ağırlanmıştır.
Darrüşifa kısmı ise dönemin en önemli sağlık merkezlerinden biridir. Kuruluşunda her türlü hastalara hizmet vermiştir, öyleki kuruluş vakfiyesinde hastanenin personeli sayılırken 2 cerrah ve 2 göz doktorundan da söz edilir. Demekki 1500 lü yıllarda bu mekanlarda göz hastalıklarına dahi bakılmaktaydı.
Daha sonraki yıllarda şifahane, ruh hastalarına yönelik hizmet vermeye başlar. Hastalar dönemin tıb bilgi ve ilaçlarının yanı sıra, su sesi, musiki, güzel kokular ve çeşitli meyşguliyetlerle tedavi edilirler.

Uzun yıllar boyunca hastalara şifa dağıtan bu şifahane, 1850 li yıllarda, sadece ruh hastalarının tecrit edildiği bakımsız bir kurum haline gelmiştir. Bina bir yandan bakımsızlıktan, diğer yandan yatağı dolan tunca nehrinin taşkınları sonucu büyük zararlar görmüştür
1875 yılında Edirne'yi ziyaret eden Saffet Paşa, Külliye'ye de uğramış ve buradaki içler acısı durumu görüp, sadrazama rapor etmiştir. Hemen ardından patlayan 1876-77 Osmanlı Rus savaşı esnasında Edirne işgal edilince, buradaki hastalar İstanbul'a gönderilmiştir. Bunun üzerine İstanbul'dan Edirne Valiliğine bir emir gönderilerek, İstanbul'da bu tür hastalar için yer kalmadığı belirtilmiş ve Şifahane'nin onarılarak tekrar kullanıma açılması istenmiştir. Bunun üzerine 1896 yılında onarım görmüş ve ruh hastalarının tecrit ve tedavilerinde bir süre daha kullanılmıştır. 1910 yılında Alman mimar Cornalius tarafından bir onarımı daha gerçekleştirilmiştir

Hiç yorum yok: